İşgünü Farkı Düzeltmesini Tartışmak

Sayın Ekonomiturk okurları, ilk ele alındığı zamandan itibaren eleştirdiğim (i) (ii), işgünü farkı&ekonomik büyüme ilişkisini ayrı bir yazı ile eleştirme gereği duydum. Bunun iki nedeni var: 1.si değerli yazılarını her daim takip ettiğim Orhan Karaca’nın işgücü farkına göre düzeltilmiş büyüme isimli yazısında işgücü farkını, pozitif çıkan 3. ceyrek büyümesini (% 0.5) düzeltme yaparak - %1 olarak sunması ve bunu “üçüncü çeyrekte büyümenin pozitif olması tamamen bu dönemde işgünü sayısının geçen yıla göre 1 gün fazla olmasından kaynaklanıyor” gibi bir kesinlikle savunması. 2.si ise, TCMB’nın 2008-III enflasyon raporunda belirttiği (s.57), “Geçmişte olduğu gibi bundan sonraki raporlarda da herhangi bir serinin önünde yer alacak “mevsimsellikten arındırılmış” ifadesi aynı zamanda çalışılan iş günü sayısına ilişkin düzeltmelerin de yapıldığı anlamına gelecektir.” ifadesinin keskinligi ve onemi.

Doğrular:
* İşgünü sayısı ekonomik aktivite üzerinde tabiki etkilidir. Özellikle, çalışma günlerinin yorumları etkileyebilecek ölçüde farklılaşması bu etkiyi anlamlı kılar.
* Türkiye gibi ülkelerde, dini bayramların yıl içinde kayar yapıda olması dönemler arasında önemli farklılıklar doğurabilir.
* Bu durumda, işgünü farkına göre düzeltme yapmak doğru olmaktadır.
Yanlışlar:
* Temel alınan işgünü sayısı: Özel sektör, genelde Cumartesi günleri de çalışmaktadır. Bu durumda, temel alınan işgünü sayısı artmakta ve işgünü farkının büyümeye yüzde etkisi düşmektedir. Örneğin, Karaca açıklamasında, 2008 3.çeyrek işgününün 2007 3. çeyreğinden 1 gün fazla olduğunu belirtmekte ve 1/64=0.0156 üzerinden % 1.56’lık bir etki üzerinden 3.çeyrek düzeltmesini yapmaktadır. Hâlbuki hafta sonlarını da işgünü olarak düşündüğünüzde, 2007 yılı 3. çeyreği 64+13= 77 ve 2008 yılı 65+12=77 işgününe sahip olmakta ve işgünü farkının etkisi ortadan kalkmaktadır. Ki varsayalım ki aradaki 1 günlük fark korunmuş olsa bile etki 1/77= % 1.29’a gerilemektedir. Bu maddeye, ya tamam da sen sadece özel sektörü ele aldın denilmesi haklı bir eleştiridir. Ben de, bire bir özel sektör etkisi öngörmüyorum zaten ama daha başlangıçta bu etkinin varlığı bile, işgünü farkının etkisinin düşünülenden daha az olması gerektiğini ortaya koymaktadır.
* Esneklik ve Planlama: Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki hızlı gelişme, üretim süreçlerinin önceden esnek bir biçimde planlanabilmesine izin vermektedir. Akıllı hiçbir kuruluş, bayram tatili nedeniyle siparişini yetiştirememe gibi bir aptallık içine düşmez sanırım. Kuruluşların belki birebir olmasa bile işgünü kaybını büyük ölçüde telafi edebileceklerine inanıyorum.
* Tatil mi O da ne? : Kimi özel sektör kuruluşları, bayram tatilinde bile çalışmaktadır. Özellikle, hizmet sektörü için (özellikle turizm ve ulaşım) bayram dönemleri, tatil değil çalışma dönemleridir.
* Sanayi yi anladık da, diğer Sektörler? : Bu analizi sanayi sektörü için yapmak, nispeten daha tutarlı olmakla birlikte isin içine diğer sektörler girdiğinde bunu bir daha düşünmekte fayda vardır. 1. ve 2. madde özellikle sanayi ve 3. madde hizmetler sektörü ile ilgili olmakla birlikte, tarım sektörünü de unutmamakta fayda vardır. GSYH, içinde yer alan Tarım sektörünün bu çok önemli görülen işgünü farkından etkilendiğini düşünmek pek mümkün görünmemektedir. Bu gün 30. Ağustos, Karpuzlara söyleyin büyümesinler.
Sonuç: işgünü etkisi denilen şey, ekonomik faaliyeti etkilemekle birlikte; bunun 1 e 1 yansıtılması doğru değildir. Yukarıdaki sayılan nedenlerden dolayı, 2008 3. çeyrekte 1 işgünü fazla çalıştık, o halde 0.5 değil -1 büyüdük demek doğru değildir.
Ne yapmalı: illa bu etkiyle ilgili bir hesaplama yapılacaksa, yukarda sayılan faktörlerin etkileri üzerinde çalışılıp, işgünü farkı ile ekonomik faaliyet arasındaki ilişki incelenmeli, icabında merkez bankası buna yönelik bir anket ve gözlem setiyle bunun değerlendirmesini yapmalıdır .
Not: TCMB’nin Çağrı Sarıkaya’nın çalışmasına dayandırdığı Kutu 4.1’de, hesaplama ile ilgili verilen bilgiler karışık ve neyi nasıl yaptığı açık değil, Demetra diye bir programdan bahsetmişler ama hesaplamayı programla mı? Yoksa bizim yaptığımız gibi basit yüzde (bkz. yüzde hesaplama) biçiminde mi yaptıklarını belirtmemişler. Eğer merkez, “mevsimsellikten arındırılmış ifadesi aynı zamanda çalışılan iş günü sayısına ilişkin düzeltmelerin de yapıldığı anlamına gelecektir.” diye belirtiyor ve bunun da cıktı açığı ve enflasyon değerlendirmesi için önemli olduğunu soyluyorsa; bunu daha acık ifade etmelidir. Eğer etmiş de, ben bilmiyorsam lütfen beni de bilgilendirin.

What is Insider Trading Anomaly
Recent Academic Studies on Insider Trading
How to Profit Legally From Illegal Insider Trading
Insider Trading in Netherlands
Insider Trading Returns
Inside Information About the Massive Insider Trading Probe
Definition of Insider Trading
Is Insider Trading Legal?
How Insiders Use Private Information and Don’t Get Caught?
SEC Regulation on Insider Trading: Section 10b

9 Yorum Var.:

Blog Sahibi dedi ki...

Ben de bu konuda yazi yazacaktim Orhan Karaca'nin yazisini gordukten sonra ama sen daha hizli davranmissin.

Beni motive eden sey Orhan Karaca'nin dordunc ceyrekte bu etkinin buyumeyi %4.9 dusurecegi yonundeki ifadesiydi. Ben de okuyucularimizdan dorduncu ceyrek buyumesiyle ilgili tahmin yapmalarini isteyecektim. Eger Orhan'in dedikleri gercekten gecerli ise ve dorduncu ceyrekte ekonomimiz %5 civarinda kuculecek olmasi lazim. O yuzden simdi buradan indirekt olarak sorayim. Dorduncu ceyrekte buyume oranimiz ne cikacak?

a. %-4 veya daha da dusuk
b. %-4 ile %-2 arasinda
c. En kotu ihtimalle %-2

Bahisleri acmak icin biraz erken, iki ay sonra acariz. Simdilik bir on fikir alayim dedim.

syzer dedi ki...

Benim tahminim c şıkkı.Kasım ayının dip olduğunu düşünürsek sanayideki küçülmede yavaşlar ve 2009'un birinci çeyreğide negatif çıkabilir(gene %-2 ile 0 arası.)
Kısmet:)

rdynk dedi ki...

aslında yazmayacaktım ama bu durumun gittikce kabul goren bir analiz oldugunu ve merkezin de ne yaptıgını tam olarak bilmedigi izlenimine kapılınca yazıyım dedim

resmi acıklanan rakam a şıkkına uyar, Karaca ise bu rakamı alır b veya c şıkkına uydurur işgunu etkisi nedeniyle, ama kimse şirketlerin zaten gonullu iş durdurduklarını dikkate almaz. işgunu etkisini bir neden olarak alıp uretim sonucuna varmak eksik, burada efektif talep işgununu belirleyen, satıs yoksa calisana hergun bayram zaten :)

Orhan Karaca dedi ki...

rdynk,

İşgünü etkisi benim ya da Merkez Bankası'nın uydurduğu birşey değil. Mevsimsel düzeltme konusuna kafa yoran ekonometriciler artık geliştirdikleri yöntemlerde işgünü düzeltmesine de yer veriyor. Demetra programı şuradan ücretsiz olarak indirilebiliyor. İndirip de bakarsan bu işgünü düzeltmesine ne kadar önem verdiklerini görürsün. Program üzerinde çalışman için de şu kaynaktan yararlanmanı tavsiye edebilirim. Benim çok işime yaramıştı, eminim sana da faydası olur. Eurostat, mevsimsel düzeltmede bu programdan yararlanıyor ve milli gelir verilerini de işgünü düzeltmesi yaparak yayınlıyor. Bunun son örneği işte burada. Hangi sektörde haftada kaç gün çalışılıyor konusunda ayrıntılı bilgim yok. Fakat benim 15 yıla yaklaşan gözlemlerim bayram tatillerinin özellikle aylık sanayi üretimi ve dış ticaret verileri üzerinde büyük etki yaptığını gösteriyor. Frekansı daha düşük (üç aylık) olduğu için milli gelir verilerinde bunu tam olarak gözlemlemek mümkün değil. Fakat 2007'nin ve 2008'in ilk çeyreğinde gördüğümüz türden sıçramalar normal olmasa ve bu işgünü farklılıklarından kaynaklansa gerek. Zaten konjonktürü izlemekle uğraşan iktisatçılar da bu sıçramaların bu tür etkilerden kaynaklandığının farkında genelde. Ben sadece bu baz etkisi denen şeyi sayısallaştırmaya çalıştım. Baz etkisi, benim dört işlemle hesapladığımdan daha düşük veya daha fazla olabilir elbette. Bunu tam olarak ortaya koyabilmek için bilimsel bir çalışma yapmak gerek. Takdir edersiniz ki bu da bir blog yazısının sınırlarını aşar. Bu konuya bu kadar meraklıysanız buyrun birlikte araştırıp bir makale yazalım. Ölçüsünü bilmem ama istastiksel olarak anlamlı bir ilişki çıkacağına kalıbımı basarım.

Orhan Karaca dedi ki...

Bu arada dördüncü çeyrekteki büyüme konusuna değinmeyi unutmuşum. Evet, bildin rdynk, benim şu andaki tahminim dördüncü çeyrekte büyümenin yüzde -5 dolayında çıkacağı, işgünü düzeltmesi yapıldığında ise üçüncü çeyrekteki yüzde -1'e benzer bir oranla karşılaşacağımız yönünde. Fakat burada riskin aşağı yönlü olduğunu da belirtmem gerek. Yani dördüncü çeyrekteki büyümenin daha da düşük çıkmasını da ihtimal dahilinde görüyorum. Bu konuda daha sağlıklı bir tahmin yapmak için kasım ve aralık aylarına ilişkin verilerin tam olarak ortaya çıkmasını beklemek gerekiyor.

rdynk dedi ki...

Sayın Karaca,

acıkcası neden kızdıgınızı anlamadım, sanırım bu kızgınlıgınız nedeniyle de benim elestiri noktalarımı es gecmissiniz. ben ekonometricilerin bu konuya kafa yormadıklarını soylemedim. Bircok mevsimsel duzeltme yontemi oldugunu bende biliyorum veya işgununun bu yontemlerde etkileyici bir degisken olarak kullanıldıgını. benim eleştirilerim ise cok basit,
1.) sizin kullandıgınız yontem, daha once de belirttiginiz gibi cok basit, benim de yazıda belirttigim nedenlerden dolayı cok onemli bir sapma iceriyor. bu nedenle bu yontemle yapılan hesaplamaları kesin bir dogru gibi sunmak tehlikeli. Bu alıskanlık gazete yazarlarına da bu sekilde sirayet ettiginde ilerde bir de bununla ugrasmak zorunda kalıcagız.
2) merkez, raporda bununla ilgili bir acıklama yapıyor. ama bu acıklama oldukca kapalı hangi yontemi kullandıgı acık bir bicimde belirtilmemiş. eger isgunu duzeltmesi onemliyse, yontemini de da acıkca belirtmesi gerek.
3) verdiginiz linkler icin tesekkurler, soyle bir baktım da orada da working day, trading day ayrımı yapılıyor aslında ve regresyonlar buna gore kuruluyor. belki sarıkayanın calısması yayınlanırsa daha iyi bir zemine oturabilir tartışma. cunku burada tartışılan nominal bir degisken degil, reel uretim.

Orhan Karaca dedi ki...

rdynk,

Ben de kızdığımı nereden çıkardığınızı anlayamadım. Samimiyetle konu hakkında bilgi vermeye çalıştım o kadar. Yazınızdan sizin mevsimsel düzeltme konusundaki bilgilerinizi anlamaya imkan yoktu. Ayrıca sizin bilginiz olsa bile okurların konuyu anlaması açısından bu bilgiler önemli.

Bu arada benim kullandığım yöntemin köşe yazarlarına sirayet etmesi sorun olmaz, merak etmeyin. Bir miktar hata olsa da büyüme rakamlarını şimdikinden daha doğru yorumlama şansını yakalarlar sadece. İlk çeyrekte büyüme yüzde 6.7 çıkınca nasıl yorumlar yapıldığını bir hatırlayın. Çoğunluk ekonominin yeni bir büyüme ivmesi yakaladığını söylüyordu. Ben o zaman bu rakamların yanıltıcı olduğunu, ekonominin "gerçek" büyüme ivmesinde değişiklik olmadığını yazmıştım. Nitekim ikinci çeyrekte büyüme düştü. Bizim büyüme rakamlarına bakarsanız ekonomi acayip zigzaglar çiziyor. Ben büyüme ivmesinde böyle sık sık keskin değişiklikler olmasını mantıklı bulmuyorum. İşgünü farkına göre düzeltme yapıldığında mantığa daha uygun bir büyüme çizgisi çıkıyor. Siz rakamlara biraz fazla takılmışsınız. Önemli olan rakamlardan ziyade eğilimdir, bana göre.

rdynk dedi ki...

sayın Karaca
ne guzel soylediniz, "Siz rakamlara biraz fazla takılmışsınız. Önemli olan rakamlardan ziyade eğilimdir" diye. Eleştirilerimi okuyunca, aslında bu cumleyi benim sizin icin kurdugum gercegi ortaya cıkıyor. 0.5 cıkan buyumeyi -1 e cekip "tamamen bu nedenle" diyen sizsiniz, bense olsa olsa 1 gunluk fark, buyumeyi 0 etrafına taşıyan bir etki gosterebilir derim, ki bu da tartışılır.

ha birde,"Ölçüsünü bilmem ama istastiksel olarak anlamlı bir ilişki çıkacağına kalıbımı basarım" demissiniz, ben de yazımda "çalışma günlerinin yorumları etkileyebilecek ölçüde farklılaşması bu etkiyi anlamlı kılar" demisim, ben sadece etkisinin buyuklugu konusunda size katılmıyorum dedim, anlamlılığı konusunda değil.

pascalnouma dedi ki...

Benim bildiğim kadarıyla, TCMB rdnyk'nin bahsini ettiği raporda (Çağrı Sarıkaya'nın 4.1 no.lu kutusunun bulunduğu) mevsimsel düzeltmeyi şu şekilde yapıyor:
Demetra ile TRAMO/SEATS kullanıyorlar. 2001'in ilk çeyreğine bir dummy koyuyorlar ve bunu trend'e assign ediyorlar. Ayrıca işgünü kayıplarını içeren çeyreklik bir zaman serisini modelde seasonal component'a ekliyorlar. Bu eklenen regressor işgünü kayıplarını ifade ediyor.
Ayrıca bir working day veya trading day ayarlaması yapmıyorlar.
Zaten Demetra Türkiye'nin GSYH'nde working day veya trading day'in etkisini anlamlı bulmuyor hicri takvime dayalı tatilleri dikkate almadığı için. Ancak işgünü kayıplarını ayrı bir regressor olarak modele eklediğiniz zaman bu regressor'ın etkisi Orhan Karaca'nın tahmin ettiği gibi anlamlı çıkıyor.