Aktütün hadisesindeki iletişim kazaları

Erdogan'ın Taraf gazetesine yerinizi bilin diyerek azarlamasından sonra ozellikle Erdogan'a yakın medyanın yorumlarına biraz daha dikkat ediyorum. Hatta daha once Erdogan'ın konusmasının bir "yol ayrımı"nı gosterdigini belirten bir yorum da yazmıstım Cuneyt'in yazısının altına. Zaman gazetesinden Ekrem Dumanlı "Aktütün hadisesindeki iletişim kazaları" başlıklı bir yazı yazmış. Yazı Aktütün sonrası yaşanan iletişim kazalarından yola çıkarak durumu guzelce analiz etmiş. Ama ne yazıkki tum yazıda bir kere bile Erdoğan'ın konuşmasından (aslında hicbirseyinden) bahsedilmemiş. Sanki bu süreçte bir başbakan yok, onun Tarafa yonelik ve Başbugu destekler tarzda "destek" konusması yok ve sanki bu konusmanın uslubu ile Syn. Başbugun konusmasının uslubu farklı.

Okurlarımız ne demek istedigimi gayet iyi anlamışlardır sanırım. Bu tarz bir çifte standart, görmeme bence KORKUTUCU bir durum. Cunku yandas medya diye bir taraf eleştirilirken, geri kalan kesimin de farklı olmadığını ortaya koyar ki bu cok kotu. Yazıyı Ekrem Dumanlı'nın kendi sözleriyle bitiriyim (Ben aynı yazıyı Basbuğ Paşa yerine Erdoğan Paşa diye yazardım): "Devlet gücünü elinde tutan kişinin (asker de olsa sivil de olsa) kendisini korkutmasından haz duymaz bu millet. Üstelik kamuoyu Başbuğ'dan 'fırça' ya da 'tehdit' değil, somut iddialara somut cevaplar bekliyordu. Nitekim bu üslubu ne halk benimsedi, ne de tehdit altında bulunan gazeteciler. Başbuğ Paşa'yı üslubundan dolayı eleştirmeyen kalmadı; ona en yakın duranlar bile 'söyledikleri doğru olsa bile üslubu yanlıştı' demek zorunda hissetti kendini". (the end).

3 Yorum Var.:

Cuneyt Kazokoglu dedi ki...

Tayyip Erdogan son günlerde cok büyük puan kaybetti, bunu belirteyim. Cumartesi aksami Ahmet Insel'in bir sunumundaydim, hocaya cikista iceride firsat bulamadigim bir soru sordum. Cevabini bilerek, onun bakisi daha detaylidir diye sordum: AKP önümüzdeki yerel secimlerde DTP'ye karsi ne yapar?

Insel'in cevabini söyleyeyim. Meâlen 2-3 ay icinde AKP bir cuval inciri berbat etti demeye getirdi. 3 ay önce Diyarbakir'da Baydemir'i yerinden edebilecek potansiyeldelerdi, simdi bilhassa Tayyip Erdogan'in askere koltuk cikan konusmalarindan sonra (bu konuda Radikal'de Yildirim Türker "Askerin yani bos mu?" diye güzel bir yazi yazdi) hic sanslari kalmadi.

Benim de gözlemledigim bu. Gerek AKP'nin de kismen "asker magduru" olmasindan, gerekse Kürtlerin yogun oldugu yörelerde Islam'in daha etkili olmasindan ve gerekse DTP'nin -gene hocanin yorumuyla- bilhassa tabanda PKK'nin resmî partisi olmasindan ötürü AKP bir alternatif olarak cok sansliydi. Ellerindeki süper bir firsati kacirdilar.

Tayyip Erdogan ve etrafindakiler ne karsiliginda, ne düsünerek vazgectiler bu acilimdan, Dogu'yu DTP'nin kiskacindan kurtarmaktan, bilmiyorum, ama cok cok yazik oldu. AKP ve Tayyip Erdogan o hayalini kurdugumuz vizyona ve birikime, uzak görüse sahip olmadiklarini kanitladilar.

Ben sahsen Türkiye'de Kürt realitesinin gelisiminden, gidisatindan ve geleceginden cok korkuyorum. Beni haklarini isteyen Kürtler degil, bunlara kulagini tikayan, memleketin batisina odaklanip belli gelismeleri ignore edip askere havâle eden ve hâlihazirda AKP'de de gördügümüz zihniyet cok korkutuyor.

Bu görmezden gelici zihniyet, askerin olaya bakis acisi ile birlesip üstüne bir de bati yörelerindeki pek cok kani kaynayan gencin olaya bakis acisi eklendiginde ortaya cikan sahne beni cok ürpertiyor.

Cuneyt Kazokoglu dedi ki...

http://www.taraf.com.tr/makale/2325.htm

rdynk dedi ki...

Gercekten yazıya dusuk puan veren arkadaslar yoruma da katkı yapsınlar ki (neden katılmadıklarını belirtsinler)bizde fikir ustune dusunme imkanı bulalım.